Üstel’den Rum Yönetimi’ne Sert Tepki
Başbakan Ünal Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, KKTC’de Rumlara ait eski mülkleri “sözde yasa dışı şekilde istismar edenleri” hedef alan yeni bir tutuklama ve kovuşturma dalgası başlatmaya hazırlandığı yönündeki haberler üzerine kapsamlı bir açıklama yaptı. Başbakan Üstel, söz konusu girişimlerin açıkça siyasi saiklerle yürütülen, hukuka aykırı ve düşmanca adımlar olduğunu vurgulayarak, Rum Yönetimi’nin bu yolla Kıbrıs Türk halkını ekonomik, sosyal ve siyasi baskı altına almayı amaçladığını ifade etti.
“Yetki aşımı ve hukuki zorbalık”
Üstel, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kendi anayasal düzeni, yargı sistemi ve egemen yetkileri çerçevesinde hareket eden bağımsız bir devlet olduğunu belirterek, KKTC sınırları içinde gerçekleşen tüm hukuki ve ticari işlemlerin KKTC yasalarına tabi olduğunun altını çizdi. Güney Kıbrıs’ın bu gerçekliği yok sayarak vatandaşları, üçüncü ülke vatandaşlarını, yatırımcıları ve hatta kendi vatandaşlarını dahi hedef alan tutuklama girişimlerinin yetki aşımı olduğunu söyleyen Üstel, bu yaklaşımı “hukuki zorbalık” olarak nitelendirdi.
“Avrupa hukukuna açık darbe”
Özellikle yabancı uyrukluların Avrupa Birliği topraklarına girdiklerinde tutuklanma tehdidiyle karşı karşıya bırakılmasının, serbest dolaşım ilkesine ve Avrupa hukukuna aykırı olduğunu vurgulayan Üstel, bu durumun hukukun değil korkunun araçsallaştırıldığını gösterdiğini kaydetti.
Fransa örneği: “İddiaların zemini zayıf”
Açıklamada, Fransa’da yaşanan son gelişmelere de dikkat çekildi. Rum Yönetimi’nin aradığı İran asıllı KKTC vatandaşı Behdad Jafari hakkında Fransız mahkemelerinin verdiği serbest bırakma kararı, Üstel’e göre Rum tarafının iddialarının uluslararası alanda ne denli zayıf olduğunu ortaya koydu. Fransız yargı makamlarının iade talebini hukuken yetersiz bularak reddettiğini hatırlatan Üstel, bu kararın Rum tarafının Kuzey Kıbrıs’taki taşınmazlar üzerinden yürüttüğü tutuklama ve sindirme politikasının uluslararası yargı mercileri nezdinde karşılık bulmadığının somut göstergesi olduğunu ifade etti.
Taşınmaz Mal Komisyonu vurgusu
Başbakan Üstel, Rum Yönetimi’nin Taşınmaz Mal Komisyonu’nu yok sayma çabalarının da iyi niyetli olmadığını belirterek, Komisyonun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini hatırlattı. Rum tarafının bu gerçeği siyasi hedefleri doğrultusunda görmezden geldiğini söyledi.
“Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir”
Açıklamasında sert bir uyarıda bulunan Üstel, bu saldırgan ve tek taraflı tutumun adadaki kırılgan ortamı daha da zehirlediğini, çözüm umutlarını baltaladığını ve iki halk arasındaki güveni zedelediğini dile getirdi. “Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir” diyen Üstel, Anavatan Türkiye ile tam bir uyum içinde, vatandaşların, yatırımcıların ve KKTC’de yasal zeminde faaliyet gösteren herkesin haklarını korumak için gerekli tüm siyasi, hukuki ve diplomatik adımların atılacağını vurguladı.
“Çözüm tehditlerle değil, egemen eşitlikle mümkündür”
Üstel, Rum Yönetimi’ni bir kez daha aklıselime, uluslararası hukuka saygıya ve gerilimi tırmandıran bu politikalardan derhal vazgeçmeye davet ederek, Kıbrıs’ta kalıcı bir çözümün tehdit, tutuklama ve sindirme politikalarıyla değil; egemen eşitlik temelinde ve iki tarafın iradesine saygı gösterilerek mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.