Akansoy’dan kelepçe tepkisi: Devlet kendi koyduğu kuralları hiçe sayıyor

Akansoy: Tutukluların kelepçeli sevkine ilişkin soru işaretleri sürüyor. CTP Milletvekili Asım Akansoy, tutukluların kelepçeli bir şekilde mahkemeye sevk edilmelerine ilişkin kamuoyunda oluşan tartışmalara dikkat çekti. Akansoy, Sayın Murat Metin Hakkı ve beş Kıbrıslı Rum’un da aralarında bulunduğu tutukluların mahkemeye kelepçeli olarak getirilmesi üzerine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “yasal düzenleme ihtiyacı” vurgusunda bulunduğunu, Başbakan Ünal Üstel ve İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un ise sessiz kaldığını ifade etti.

Akansoy, 9 Temmuz 2024’te yapılan Meclis Olağanüstü Birleşiminde konunun gündeme geldiğini, tutukluların kelepçeli sevkinin hukukun üstünlüğü, masumiyet karinesi ve yargı bağımsızlığı bağlamında yoğun tartışmalara yol açtığını hatırlattı. İçişleri Bakanı Oğuz’un, geçmiş uygulamalardan ötürü halktan hükümet adına özür dilediğini ve Fasıl 154 Ceza Yasasının ilgili maddeleri dışında tutukluların kelepçesiz sevk edileceğini açıkladığını belirtti. Akansoy ayrıca, 26 Haziran 2024 tarihinde Tutuklu Kişilerin Sevk ve Taşınması Emirnamesi’nin 7. maddesinde değişiklik yapıldığını, artık ilgili polis amirinin yetkisi dahilinde tutukluların kelepçesiz taşınacağını Mecliste duyurduğunu hatırlattı.

Buna rağmen bazı örneklerde farklı uygulamaların devam etmesini eleştiren Akansoy, Başbakan Üstel ve İçişleri Bakanı Oğuz’un konuya süratle müdahale ederek gerekli soruşturmayı başlatması gerektiğini vurguladı. Akansoy, “Emirname uygulanmamakta mıdır, yoksa kişiye veya konuya özel bir muamele mi söz konusudur? Polis Genel Müdürlüğü bu konuda bir soruşturma başlatmış mıdır?” diye sordu. CTP Milletvekili, en azından Polis Genel Müdürlüğü’nün kamu vicdanını rahatlatacak ayrıntılı bir açıklama yapmasının yerinde olacağını belirterek, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve toplumun adalet duygusunun keyfi kararlarla çiğnenemeyeceğini ifade etti. Akansoy, “Devlet aldığı kararları bizzat kendisi uygulamazsa, hiçbir düzenlemenin kıymeti harbiyesi kalmaz; devlet de itibarını kaybeder. Yaşananlar yalnızca bir vatandaşın veya bir avukatın kelepçelenmesi meselesi değildir, devletin kendi koyduğu kuralları hiçe saymasıdır. Bu nedenle dilenen özürler, Başbakan ve İçişleri Bakanının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kamuoyu açıklık, gerçek bir hesap verme ve soruşturma beklemektedir” dedi.