Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı ve Kıbrıs kısa tarihi

Akdeniz’deki sondaj geriliminin durmadığı kritik günlerde Kuzey Kıbrıs’taki seçimi Türkiye hükümetinin desteklediği milliyetçi Ersin Tatar kazandı. Tatar’ın Kıbrıs sorununa bakışı, Kıbrıs kısa tarihi ve Akıncı’nın duruşunu derledik. Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti (KKTC) cumhurbaşkanlığı seçimlerini Ulusal Birlik Partisi (UBP) lideri Ersin Tatar kazandı. Akdeniz adasının iki ayrı devlet olmasını isteyen Tatar, oyların yaklaşık % 52’sini aldı. Bağımsız aday ve görevdeki cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise yaklaşık % 48 oy aldı. Peki bu sonuçlar ne anlama geliyor, seçimlerde aslında ne yarıştı?
“İki devlet” ile “federal devlet” yarıştı
Tatar’ın Kuzey Kıbrıs’taki zaferi, son aylarda Dogu Akdeniz’deki sondaj krizi sebebiyle Türkiye ile Yunanistan arasında artan gerginliğin hemen arkasından geldi.
Mustafa Akıncı, cumhurbaşkanlığı süresinci adanın Güney Kıbrıs (Kıbrıs Cumhuriyeti) ile yeniden birleşmeye çalışıyordu. Akıncı’nın bu politikası Türkiye hükümeti tarafından eleştiriliyordu.
Akıncı: Federal ortaklıkta uzlaşacağız
Akıncı kampanyası sırasında “Görünür gelecekte KKTC’nin tanınmışlığının sağlanmasının mümkün olamayacağı açıktır” derken eklemişti:
“Mümkün olmayanın peşinde koşarak, statükoyu daha da perçinlemenin peşinde değilim.
“Gerçek şudur ki, ya akıl yolunda ve makul olanda buluşup federal bir ortaklıkta uzlaşacağız, ya da bölünmüşlük daha da pekişecektir, Kıbrıs Türk tarafının bağımlılık ilişkisi daha da artacak.
“Biz ne Güney’in azınlığı, ne de Türkiye’ye sürekli bağımlı bir alt yönetim olmak istiyoruz.”
Tatar: İki ayrı devlet var, esas budur
Tatar ise seçim kampanyası sırasında The Guardian’a verdiği röportajda cumhurbaşkanı seçilmesi halinde amacının, “Kıbrıs’ta yan yana yaşayan iki devlet” temelinde bir çözüme dünya kamuoyunu ikna etmek olacağını söyledi.
Akıncı kampanyası sırasında şunları da kaydetti:
“Kıbrıs’ta iki ayrı devlet var, işin esası budur. Bu devleti yok etmeye kimsenin gücü yetmeyeceğine göre, işin özü ne olursa olsun bu devlet ortadan kalkmayacaktır. Bu devleti içermeyen bir anlaşma yok hükmündedir. Bu devleti ortadan kaldıramazsınız.”
İlk konuşmada Erdoğan’a teşekkür
Seçim kampanyasında Tatar’a destek veren Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim sonuçlarından dolayı kendisini tebrik etti.
Sonuca Twitter üzerinden değerlendiren Erdoğan, Türkiye’nin “Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğini” söyledi.
Ancak Lefkoşa’daki politikacılardan henüz bir yorum gelmedi. Ancak muhalefet partileri sonuçtan memnun olmadıkları
Tatar da ilk konuşmasında Erdoğan’a teşekkür ederek, “Egemenliğimizi hak ediyoruz – biz Kıbrıslı Türklerin sesiyiz” dedi.
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde var olmak için savaşıyoruz, bu nedenle güneydeki komşularımız ve dünya toplumu özgürlük mücadelemize saygı duymalı … Çünkü bunu hak ediyoruz.”
“Kıbrıs Türk’ü artık bir devlet sahibidir”
Seçilmesinin ardından CNN Türk’e konuşan Ersin Tatar, burada ise “Rumlarla ortaklık Kıbrıs Türkünün kabul edeceği bir şey değildir. Kıbrıs Türk’ü artık bir devlet sahibidir” dedi.
Akıncı’nın seçim yorumu: Halkımıza şans
Mustafa Akıncı, yeni seçilen Tatar’ı tebrik etti.
Akıncı, basına “Normal olmayan bir seçim yarışmasından geçtik … Bu sonuçlar 45 yıllık siyasi kariyerimin sonunu gösteriyor. Halkımıza iyi şanslar diliyorum” dedi.
Akıncı, seçimlerden önce katıldığı bir canlı yayında seçimlerde aday olmaması için Türkiye resmi makamlarınca tehdit edildiğini söylemişti.
Kıbrıs hakkında notlar
1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde her iki toplum da %70 Rum-%30 Türk oranında her kurumda temsil hakkına sahipti.
Kıbrıs, 1974 yılından beri bölünmüş durumda.
Ada, kuzeyi bir Kıbrıs Türk hükümeti ve üçte ikisi Kıbrıslı Rumlar tarafından yönetilen, uluslararası alanda tanınan ve Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti (Güney Kıbrıs) şeklinde bölündü.
Türklerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) olarak adlandırdığı Kuzey Kıbrıs – yaklaşık 300 bin nüfusa sahip – sadece Türkiye tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınırken, dünyanın geri kalanı onu Kıbrıs’ın bir parçası olarak görüyor.
Türkiye, yasaklı19-10-202019-10-2020 Kıbrıs tatil beldesi Maraş’ı geçen hafta geri açtı.
Dünya basını nasıl gördü?
“Kıbrıs müzakerelerinde etkili olacak”
Uluslararası haber ajansı Reuters ise seçim sonucunun, Kıbrıs müzakerelerinde etkili olabileceğini vurgularken, Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan ve Kıbrıs arasında egemenlik hakları konusundaki tartışmalarının da sonuçtan etkilenebileceğini yazdı.
İngiltere’de yayımlanan The Guardian gazetesi, Tatar için “sert sağcı” nitelemesini yaparken, “Türkiye’nin bu milliyetçi adayın seçilmesi için olabildiğince güç kullandığını” belirtti.
Gazete, Kıbrıs Girne Üniversitesi’nden tarih ve siyaset bilimi profesörü Hubert Faustmann’ın şu yorumuna yer verdi:
“Sonuç, Ankara için net bir zafer. Çözüme karşı çıkanlar ve Türkiye ile iyi ilişkiler isteyenler için büyük bir kazanım. Türkiye’nin işlerine müdahil olmasına karşı çıkanlar ve adanın yeniden birleşmesini destekleyenler kaybetti.”
“Barış Pınarı” harekatıyla ilgili çatışma
Mustafa Akıncı, Barış Pınarı Harekatı hakkında, “1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır” açıklamasında bulunmuştu.
Tatar ise Akıncı’ya şöyle karşı çıkmıştı:
“Sayın Akıncı’dan böyle bir açıklama geldi. Barış Pınarı Harekatı ile Kıbrıs Barış Harekatı’nı aynı cümle içinde kullanması şaşırtıcıdır.
“O günkü harekatı olmasaydı, bugün KKTC diye bir yer olmazdı. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Türkiye kamuoyuyla Kıbrıs Türk halkının ayrılmaz bir parçası olduğunu, ilişkileri yürütmek amacında olduğumuzu söylemeye çalışıyorum.
“Bu açıklamayla gerçekten üzüldüm. Kıbrıs Türk halkının çok büyük çoğunluğu buna tepkili. Böyle bir açıklamanın yapılmaması gerektiğini söylemek isterim.”
Ersin Tatar hakkında notlar
1982’de Cambridge Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu.
1982-1986 yıllarında Price Waterhouse isimli şirketin İngiltere’deki merkez ofisinde çalıştı, Chartered Accountant (mali müşavir) unvanını aldı.
2003’te KKTC’ye dönerek UBP’den siyasete girdi. 19 Nisan 2009 erken genel seçimlerinde UBP’den Lefkoşa Milletvekili seçildi.
8’inci dönemde Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanlığı yaptı.
Geçen yıl Mayıs ayında kurulan UBP-Halkın Partisi (HP) koalisyon hükümetinde başbakanlık görevini üstlendi.